Solomon Adaları sandık başına giderken dünya yakından izliyor ve sonucun Güney Pasifik’in jeopolitik manzarasını önemli ölçüde değiştirebileceğini anlıyor. Bu seçimin merkezinde Çin’in bölgede artan nüfuzu yer alıyor; bu konu hem yerel muhalefet figürleri hem de uluslararası gözlemciler arasında endişelere yol açtı. Pasifik’te kilit bir ülke olan Solomon Adaları, kendisini bir dönüm noktasında buluyor; Pekin’le giderek yakınlaşan bağlarını sürdürüp sürdürmeyeceğine ya da geleneksel müttefikleriyle ilişkilerini dengeleme yönünde tutumunu yeniden gözden geçirip geçirmeyeceğine karar veriyor. Seçim, Başbakan Manasseh Sogavare’nin Çin’le bir güvenlik anlaşması imzalama yönündeki tartışmalı kararının ardından geldi; bu hamle, Washington’da ve ada ülkesinin Güney Pasifik komşuları arasında şaşkınlık yarattı. Pek çok kişi tarafından bölgenin güç dinamiklerinde önemli bir değişim olarak görülen bu anlaşma, Solomon Adaları’nı ABD ile Çin arasındaki Pasifik’teki nüfuz mücadelesinde odak noktası haline getirdi. Muhalefet liderleri, Çin’in Solomon Adaları’ndaki ’endişe verici’ etkisine ilişkin alarmlarını dile getirerek, herhangi bir ülkeye fazla bağımlı olmayan daha dengeli bir dış politika ihtiyacını vurguladılar. Endişeleri, Çin’le bağların…
Daha fazla okuBu genel tartışma ilk yanıtlayan siz olun.